Hepimiz görünmez olmak istemişizdir. Görünmezlik deyince ilk akla Harry Potter filmindeki görünmezlik pelerini geliyor. Ve hepimiz de düşünmüşüzdür acaba görünmez olsam ne yapardım diye ama aslında burada merak edilen konu Görünmezlik mümkün mü? Bu sorunun cevabını kesin olarak veremiyoruz ama görünmezlik teknolojisini Deniz Safiri isimli canlı milyonlarca yıldır kullanıyor.
Tropikal suların 300m derinliğinde yaşayan, sadece karınca boyundaki bu canlı tam anlamıyla görünmez olabiliyor. Parlak maviden, altın sarısına hatta kırmızıya kadar rengi değişebiliyor, ancak görebilmemiz için üzerine doğru yönden ışık düşmesi gerekiyor. Journal of the American Chemical Society dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, canlıyı oluşturan hücrelerin içi petek şeklinde guanin kristalleri ile kaplı. Bu madde balıkların pullarında ya da renk değiştiren bukalemun gibi canlıların derilerinde de bulunabiliyor. Ancak deniz safirinde bu plakalar çok ince ve mükemmel sıralanmışlar. Bir hücre içinde yaklaşık 10-14 katlı guanin petekleri aralarında hücre sıvısı olacak şekilde üst üste dizilmişler. Plakaların kalınlıkları sabit ancak aralarındaki hücre sıvısının kalınlığı değişebiliyor ve bu kalınlık değiştikçe yansıtılan ışığın rengi de değişiyor. İlginç olan ise canlı hareket ettikçe bazı anlarda yansıttığı ışığın görünür olmaktan çıkması ve canlının tamamen görünmez hale geçmesi. Bu bilgilerle yansıtıcı boyalar ya da optik aynalar üretmek mümkün tabi görünmezlik sağlayan kumaşların da yakında üretilmesi bekleniyor.
Bilim adamları, kâinatta keşfedilmeyi bekleyen daha milyarlarca muhteşem özellik olduğunun farkındalar. Doğadaki bu çeşitlilik ve ayrıntılardaki bu ihtişam, Allah’ın yaratmasının bir eseridir. Aklı, şuuru olmayan bu canlıların bu özellikleri bulup kendisine uygulaması mümkün değildir.