şimşek çakmasıGökyüzünde çakan şimşekler, şiddetle yağan yağmur, kar, hızla esen rüzgarlar veya açık bulutsuz sıcak bir hava… Tüm bu tanımlar, içinde yaşadığımız gezegende hepimizin tanık olduğu iklim olaylarıdır. Bu tasvirlerde ortaya çıkan gerçek ise çeşitliliktir. Yüce Allah bu çeşitliliği sebepleri ile birlikte yaratarak bizlere üstün aklını bir kez daha gösterir. Dünyanın şekli, yörüngesi, yükselti, bakı, kara ve denizlerin dağılışı, denize olan yakınlık ve uzaklık, rüzgarlar ve okyanus akıntıları iklim çeşitliliğini yaratan sebeplerin başlıcalarıdır.

İşte bu sebeplerden biri olan “Okyanus Akıntıları” sınırlı su kütlesinin belirli bir yönde hareketi olarak tanımlanır. Alçak ve yüksek enlemlerde genellikle doğu veya batı yönlü olan akıntılar bulundukları enlemin sıcaklığına uygun olarak sıcak ve soğuk su akıntıları biçimindedir. Şüphesiz Yüce Allah sıcak ve soğuk su akıntılarını, insanların öğüt alıp düşünmesi için birçok ilim ve hikmetle yaratmıştır. (En doğrusunu Allah bilir.) Bu hikmetleri şöyle sıralayabiliriz:

İklim Üzerinde Değişiklik Meydana Getirirler

Akıntı sistemlerinden sıcak akıntıların bir kısmı oluştukları sıcak bölgeden, daha düşük sıcaklığı olan bölgelere ilerleyerek ısıyı yükseltirler. Örneğin Japonya’da Kuro Şiyo sıcak su akıntısının etkisi ile kışlar, bulunduğu enleme göre olması gerektiğinden daha ılık ve nemlidir, yöre bu iklim sayesinde zengin bir doğal bitki örtüsüne sahiptir. Golfstream sıcak su akıntısı ile Norveç yer aldığı enlem dairesine göre daha ılık ve bol yağışlı kışlara sahiptir.

Soğuk akıntıların bir kısmı ise soğuk bölgelerden veya yüzeye çıkan soğuk dip sularından kaynaklanırlar ve su sıcaklığı 150C olmasına rağmen bulundukları sıcak enlemlerde soğuk akıntı olarak hissedilirler. Bu nedenle sıcaklığı düşürürler ve havanın bunaltıcı etkisini azaltırlar. Örneğin sıcak Afrika’nın Namibya kıyıları boyunca kuzeye akan Benguala soğuk su akıntısı ısının önemli ölçüde düşmesine neden olurken, benzer etki Fas kıyıları boyunca Kanarya, Güney Amerika’da Peru’da ise Humbolt soğuk su akıntısına bağlı olarak meydana gelir.su akıntıları

Yağışların Düzenlenmesini Sağlarlar

Soğuk su akıntılarının etkili olduğu sahalarda bu akıntılar hava kütlelerinin soğumasına yol açarak, bu kütlelerin sıcak kara alanı üzerinden geçerken yoğunlaşmasına ve yağmurun yağmasına engel olurlar. Bu biçimde kıyı kesimlerde sisli, bulutlu, serin günler oluştururken, nem yüklü hava kütlelerinin kıtaların iç kısımlarına ilerleyerek yağış bırakmasına neden olurlar.

Biyolojik Çeşitliliği Arttırılar

Missisippi nehri
Missisippi Nehri

Su akıntıları denizlerde bir yerden bir yere besin ve oksijen taşırlar. Nitekim Meksika Yukatan yarımadası-Küba arasındaki boğazda, Florida’nın doğusu Bahamalar arasındaki açık sularda yer yer 800 metre derinliğe kadar etkili olan ve Missisippi nehrinden daha fazla su taşıyan Gulf Stream akıntıları, ile Humbolt soğuk su akıntısının etkisi altında olan Peru kıyılarında bu suların beraberinde getirdiği planktonlar, beslenme potansiyelini dolayısıyla balık çeşitliliğini artırmaktadır. Ayrıca bu balıklarla geçinen deniz kuşlarının türü ve sayısı da çevre adalarda artmıştır.
Denizlerde yaşayan algler ve bazı otsu deniz bitkileri, su geçirmeden 1.600 km. yüzebilen diasporlar ve çeşitli bitki tohumları dünyanın farklı bölgelerine akıntılar yoluyla taşınırlar.

İnsanlara Rızık Sağlar

Yüce Allah’ın Rezzak sıfatı bu akıntılara bağlı olarak ekonomik kullanımların çeşitlenmesi ile tecelli eder. Nitekim Mozambik sıcak su akıntısının etkisi ile şeker kamışı çok daha aşağı enlemlerde yetişebilmekte, suların beraberinde taşıdığı organizmalarla beslenen balık sayısı ve tür çeşidinin artması, balıkçılık ekonomisini geliştirmektedir.

durban şehri
Durban Şehri

Soğuk su akıntısının etkisindeki Peru kıyılarında yağış görülmez, ancak kış ayları boyunca devamlı bulutlar “Loma” adı verilen bir ot örtüsünün oluşmasına olanak verir. Bu ot örtüsü hayvancılığın gelişmesini sağlamıştır.

Sıcak su akıntıları şehirlerin gelirlerini de doğrudan etkileyebilir. Aynı enlemdeki iki şehirden biri sert bir iklime sahipken diğeri sıcak su akıntısıyla daha ılıman bir iklime sahip olabilir. Güney Afrika’nın Durban şehri, kıyılarındaki sıcak su akıntısı nedeniyle uzun bir turizm dönemine sahiptir ve gelir düzeyi aynı enlemdeki diğer birçok şehre göre daha yüksektir.

Akıntılar gemilerin seyrinde, akıntı yönünde hareket edildiğinde hızın artmasına yardımcı, aksi durumda engelleyici rol oynayabilir. Polar akıntılar orta enlemlere buz taşıdıklarından bu bölgeler seyir bakımından tehlikelidir. Sıcak ve soğuk akıntıların karşılaştıkları yerlerde deniz (girdap, dalga) çok değişkendir. Buralarda oluşan sis de deniz ulaşımında tehlike oluşturur.

Yeryüzünde Okyanus Akıntıları Dünyadaki Hassas Dengesinden Sapmış Olsaydı…

– Denizlerde ısı değişlikleri çok ani olur, oksijen ve tuz oranı değişirdi. Bu durum balık ve diğer deniz canlılarının ölümüne neden olurdu.

“23 Temmuz 1958’de okyanus araştırmaları gemisi ‘Sivastopol’ tam hızla Danimarka Boğazı’ndan geçmekteydi. Birden gemidekiler inanılmaz bir manzara gördüler: Dalgalar göz alabildiğine bembeyaz olmuştu. Deniz, milyonlarca balık ölüsü ile kaplanmış bulunuyordu. Balıkların bir sıcaklık farkı sonucu öldükleri anlaşıldı. Geminin cihazları da şaşılacak sıcaklık farkları kaydetti: örneğin deniz yüzeyinde aralarında bir mil bulunan iki noktanın

sıcaklıkları 7.20C ve 340C idi. Bu fark 20-30 m. derinliklere kadar mevcuttu. Gemi, balık ölüleri arasında bir saatten fazla ilerledi. Felaket, Irminger sıcak su akıntısı ile Grönland‘dan gelen soğuk su akıntısının sınırında meydana gelmişti.”

– İklimde anormallikler ortaya çıkardı. Yoğun sisler ve şiddetli yağışların getirdiği seller, ölümcül sonuçlar yaratabilirdi.

“Londra sislerinin en ölümcülü ve unutulmazı Aralık 1952’de meydana geldi. 5 Aralık’ta rüzgarların dinmesiyle sis oluşmaya başladı. Bundan sonraki 3 gün boyunca sis yoğunlaştı, belli bir zaman sonra görüş mesafesi birkaç metreye kadar indi. Trafik tamamen durdu ve birçok kaza meydana geldi. Cahil halk, nemle mücadele etmek için gerekenden daha çok miktarda evlerini ısıttı. Bu da daha çok kömür tozu ve sülfür dioksit üretti-havayı daha fazla zehirledi ve sisin yoğunlaşmasına sebep oldu. Bu sis ve hava kirliliği yüzünden yalnız Londra bölgesinde toplam olarak 4.000 ölüm gerçekleşti”

– İklimsel engeller oluşurdu. Ilıman bölge bitkileri soğuk alanlara veya tropikal bitkiler mutedil alanlara bugünkü kadar sokulamaz, tür zenginliği, tarım alanlarının sınırları, dolayısıyla insanların yaşam alanı bu kadar geniş olmazdı.

Sonuç olarak, sıcak ve soğuk su akıntılarının tam olması gerektiği yerde havayı ısıtması veya serinletmesi ile insanların dünya üzerindeki yaşam alanlarını genişletmesi, ve diğer canlıların tür çeşitliliğini arttırması tesadüf olamaz. Bu akıntıların kendilerine ait bir bilinçleri olamayacağına göre yerküre üzerindeki bu hassas dengeyi üstün akıl sahibi Allah’ın kurduğu çok açıktır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here