Ilıman kuşaktaki bölgelerde kelebeklerin beslenebilecekleri çiçekli alanlar azdır. Dolayısıyla bu küçük canlılar, zengin beslenme alanlarına ulaşmak için göç etmek durumundadırlar. Düz bir çizgi halinde uçarak bir çiçek tarlasına ulaştıklarında bu uçuş stillerini bırakıp uzun zamandır orada yaşıyormuş gibi davranmaya başlarlar. Çiçeklerden beslenir, çiftleşirler ve dişiler buraya yumurtalarını bırakır. Fakat bu tarladaki yaşam da kısa sürecek ve birkaç dakika veya birkaç gün içinde kelebekler tarlayı terk edeceklerdir.
Kelebekler yalnızca günün en sıcak kısmında ve yalnızca Güneş parlıyorsa göç ederler. Güneş’in en parlak olduğu anda ufuk çizgisiyle kendi aralarında bir açı belirlerler. Güneş’in açısı değiştikçe ufuk çizgisiyle aralarındaki açıyı korurlar. Böylece bu açı sabit kalırken coğrafik yönlenmeleri saatte yaklaşık 15 derece değişir. Tropikal kelebekler, ılımlı türlerden farklı olarak gün boyunca göç yönlerini değiştirmezler.
Sabahleyin doğuya uçan bir birey, akşamüstünün sonlarına doğru hala doğuya uçuyordur. Yolculuğuna başlarken Güneş’e göre yönünü belirleyip sonrasında da Güneş’in yer değişikliğinden etkilenmeden konumunu korur. Bunun için kelebeğin, Güneş’in yer değiştirdiğini, yer değişikliğine göre konumunu değiştirirse yanlış yere gideceğini, kendisi için doğru ve yanlış yerin neresi olduğunu, doğru yerin kendisine göre hangi yönde olduğunu bilmesi gerekir. Tüm bu bilgilere her birey sahiptir. Aslında bu bilgilere sahip olmak da tek başına yeterli değildir. Her kelebeğin bunları bilip, kendi bulunduğu yere göre değerlendirmesi ve karar vermesi gerekir. Bütün bunları da küçük bir kelebeğin muhakeme kabiliyetine bağlamak elbette akılcı değildir. Gerçek olan, bu hayvanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için bu özelliklere ihtiyaçlarının olduğu, Allah’ın da onları bu özelliklerle donatarak yarattığıdır.
Düşünün ki, en dayanıklı pusulalar dahi elektromanyetik etkinin yanı sıra, zamanın aşındırıcı etkisi nedeniyle de bir süre sonra hassasiyetlerini kaybederler. Oysa bu küçük canlıların yaşamları için çok önemli olan bu yön bulma kabiliyetleri hiçbir dış etkiyle bozulmaz, onları yarı yolda bırakmaz. Allah yarattığı her varlığı kusursuz bir şekilde yaratmıştır. Allah canlıların yaratılışıyla ilgili olarak bir ayette şöyle buyurmaktadır:
Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)
Rabbimiz’in sonsuz aklı ve yaratışındaki mükemmellik kelebeklerde de varlığını gösterir. Bu gerçeği görmezden gelmeye çalışmak ve inkar etmek nafile bir çabadır. Allah bir ayette geçmişteki inkarcılardan örnek vererek şöyle buyurmaktadır:
Bundan önce inkar edenlerin haberi size gelmedi mi? İşte onlar, işlerinin vebalini taddılar. Onlara acı bir azap vardır. (Tegabün Suresi, 5)