Kuran’da 14 yüzyıl önce Big Bang’e dair bildirilen Ayetler nelerdir?
Big Bang modeli, insanlığın evreni tanımasına yardımcı olurken, çok önemli bir işlev daha gerçekleştirmiştir. Önceleri ateist olan fakat yakın zamanda Allah’ın varlığını kabul eden felsefeci Anthony Flew‘un ifadesiyle, Big Bang ile birlikte “Bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir gerçeği ispat etmiştir.”
Dini kaynaklar tarafından savunulan bu gerçek, evrenin yoktan yaratıldığı gerçeğidir. Günümüzden tam 14 asır önce insanların evrenle ilgili bilgilerinin son derece kısıtlı olduğu zamanlarda Kuran’da, aynı Big Bang teorisinin ortaya koyduğu gibi, tüm evrenin, çok küçük bir hacimde bir arada iken ayrılıp genişlemesiyle ortaya çıkmış olduğu bildirilmiştir:
“O inkar edenler görmüyorlar mı ki (başlangıçta) göklerle yer birbiriyle bitişikken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?”(Enbiya Suresi, 30)
Kuran’da yer alan bir başka bilgi ise, bilim adamlarının ancak 1920’lerin sonunda fark ettiği ‘evrenin genişlemesi’dir. Hubble’ın, yıldızların ışık tayflarının kızıla kaymasını fark etmesiyle ilk kez ortaya çıkan bu gerçek, Kuran’da şöyle bildirilir:
“Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz.”(Zariyat Suresi, 47)
Kısacası modern bilimin bulguları bir yandan materyalist dogmayı geçersiz kılarken, öte yandan da Kuran ayetleri ile haber verilen gerçekleri bir kez daha ortaya koymaktadır. Çünkü evren materyalistlerin sandığının aksine, maddenin içindeki birtakım tesadüfler ile değil, Allah’ın yaratmasıyla var olmuştur. Allah’tan gelen bilgi, kuşkusuz evrenin kökeni hakkındaki en doğru bilgidir.